İyi bir Müslüman olmakla, ilim sahibi olmak ve sahip olduğu bu ilme göre amel etmek arasında kuvvetli bir bağ bulunmaktadır. Bu bağın kopması ise nazarî ve amelî açıdan savunmasız bir hayata yol açacaktır.

Dinî eğitim alanında planlı bir müfredat tahsil etmemiş kimseler Müslümanlıklarını çevrelerinden tevarüs ettiklerinin ötesine geçiremeyecek ve muhtemelen bununla yetineceklerdir. Aslında yeterli görünen böyle bir dinî hayatı çok az kimse tahkik etme ihtiyacı duyacaktır. Halbuki gündelik hayatta muhatap olacakları sorular ve kulaklarına gelecek bazı iddialar karşısında cevaplar bulabilmek oldukça güç olacaktır.

Dinimizi bir bütün olarak kaynaklarıyla tanımaya çalışacağımız İslâmî İlimlere Giriş derslerimizi, hem kendimize güzel ve huzurlu bir hayat hazırlamak hem de etrafımızdaki insanlara inancımızın güzelliklerini gösterebilmek için atılmış ciddi bir adım olarak görüyoruz.

İtikadı tahkik yollarının görüleceği, ibadetlerin tanınacağı, Rasulullah Efendimiz’in (s.a.v) hadis-i şeriflerinin dinleneceği derslerimizde Kur’an-ı Kerim ile irtibatımızı taklidî bir seviyeden tahkikî bir düzeye yükseltmeye ve tarihimizdeki benzer gayretleri fikrî arka planlarıyla görmeye çalışacağız.

Gayret bizden tevfîk Allah’tan